Saplantılı Aslı aşkımdan vazgeçebilmek için başvurduğum yollar beni ona daha da çok bağlıyor. Bilmiyorum, belkide tanıştığım her kadında onun özelliklerini arıyorum. Onun gibi bakabilmesini, onun gibi bana neşe kaynağı olabilmesini, bana muhtaç olduğu günlerdeki sevimliliğini..
Kiminle konuşmaya başlasam saçma sapan sorularla boğuyorum. Benden kaçmalarını sağlamaya çalışıyor belkide bilinçaltım. Bu yüzden hiçbir mesafe kaydedemedim yalnızlığımı aşmak konusunda.
Erkekler boşuna demiyor "kadın milletini anlamak mümkün değil" diye. Bende anlayamıyorum hemcinslerimi. Velhasıl geçen gün bir müddettir arada yazıştığım bir bayanla buluştuk. İçkiyi sevmediğimden yazışırken bahsetmiştim ama o buluştuğumuz yere geldiğinde neredeyse sarhoştu. Ki o derece sarhoş olabilmek için oldukça erken bir saatti. Oturduğumuz dakikadan itibaren dert yanmaya başladı. Ben iyi bir dinleyici olduğumu düşünüyordum onunla tanışına kadar. Hayatta ne varsa hepsinden şikayetçiydi, garsondan, güneşten, sıcaktan, soğuktan, ailesinden, arkadaşlarından vs vs.. O kadar hayattan bıkkın bir hali vardı ki beni de baymak üzereydi. Fazla dayanamadım , kalkalım dedim. Arabayla onu evine bırakmayı teklif etme gafletinde bulundum duymadığım laf kalmadı. Meğer kafasında çoktan bizi bir çift olarak kurgulamış ve evime gelmeyi planlamışmış.
Oysa yazışırken çok farklıydı, sakin, entellektüel, hayat dolu ve ciddi. Onu bu hale sarhoş olması mı getirdi yoksa gerçek hali bu da internet ortamında kendini farklı göstermeye mi çalışıyordu bilmiyorum. Ama umarım sarhoş olduğu içindir. Biraz önce mesaj atmış, konuşmak istediğini söylemiş. Emin değilim, acaba ona ikinci şans vermeli miyim?