Geçmişin Küllerinden Geleceğin Umutlarına

İnsan neler yaşayacağını bilseydi acaba dünyaya gelmek ister miydi?
Ben isterdim herhalde. Acısı ve tatlısı ile nice günler tüketiyor ve her an ölüme biraz daha yaklaşıyoruz. Yanımızda sevdiklerimiz olsun ya da olmasın hayat bize süpriz yapmak ve gözümüzü temelli kapatmak için planlar yapmak ile meşgul. Bu planların arasında bizde kendi küçük eğlencelerimizi tamamlama gayreti içerisindeyiz.
Peki neden hala buradayız?
Bu dünyada yaşanacak çok büyük zevkler var da ondan. Vazgeçmek kolay değilde ondan. Ölmek zor da ondan..
Velhasıl, hala buradayız ve hala nefes almaya devam ediyoruz.
Kendi kırgınlıklarımızı, kızgınlıklarımızı, umutlarımızı, mutluluklarımızı ve aşklarımızı da peşimizde sürüklüyoruz.
2011'den bu yana neler neler değişti..
Neler yaşadım, nerelerde yarım kaldım, kim tarafından tamamlandım.
İşte bunlar bana kalsın. Artık hayatın gerektirdiklerine göre hareket etme zamanı.
Mutluyum, tüm yaşananlara, tüm zorluklara, tüm çilelere rağmen artık mutlu bir insanım. Yalnız değilim çünkü. Halimi anlayanım var. Yanımda duranım var. Beni benim kadar tanıyanım var. 
Sadece enerjik anlarımda değil, çaresiz anlarımda da yanımda olanım var. Maşallah deyiniz lütfen.
Peki burda ne işim var?
Sadece bir deneme..
Bundan sonrası için bir yol haritası çizme çalışması.
Bu memleketten kurtulabilmek için yapılması gerekenler listesinde bir madde.
Bundan sonra bu blogda beni bulamayacaksınız.
Tema değişti, şekil değişti, sistem değişti. 
Artık beni merak edenlere değil, saçma sapan şeyleri merak edenlere yazmaya karar verdim. Yazıpta üç kuruş kar etmeye, yazdıklarımdan gelir elde etmeye karar verdim.
O yüzden geçmişin küllerinden geleceğin umutlarını doğuracak yazılar yazacağım, bilginize..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder