Rüyalar Ülkesi: Amerika


Hollywood filmlerinin muhteşem çekiciliği Amerikayı rüyalar ülkesi yapıyor çoğumuz için. Normalde yurt dışında yaşamaya karşı biri olsam da geçen hafta acaba bende gidebilir miyim diye düşündüm. Gideceğim yeri bile kafam da netleştirdim; Los Angeles.
Neden mi? Çünkü L.A. eşcinselliğin en rahat yaşandığı şehirlerden biri olarak biliniyor ve bende artık kimlik bunalımlarına girmek istemiyorum.
Ötekileştirildiğimiz bir toplumda yaşamaya çalışıyoruz. Mutlu olmak için kapalı kapılar ardında olmamız gerekiyor. Ya da biz kendimizi buna zorluyoruz. Ve sayıca o kadar azız ki, varlığımızı kendimiz bile hissedemiyoruz. 

Yurt dışında yaşamaktan korkmasam, orada yalnızlığımın daha da depreşeceğini bilmesem ilk fırsatta hayallerime ulaşmak için elimden geleni yapardım. Ama kendim için savaşacak gücüm yok. Tamamıyla yeni bir hayat kurabilecek kadar cesur değilim.

3 yorum:

  1. valla ben de düşünüyprum da yurt dışına gitmeyi.ne iş güç ne var ne para.hala öğrenci olunca böyle şeyler daha bi ütopik geliyor insana:(

    YanıtlaSil
  2. ben öğrenci olsam yabancı dil eğitimi mazeretiyle giderdim. en azından ailemi ikna edebilirdim.

    YanıtlaSil
  3. Bir ara benimde sarıldığım yegane bahanemdi bu. Ama vazgeçtim. Yalnızlıktan kaçarken daha beter bir yalnızlığa düşmek de cabası

    YanıtlaSil