Bu bir veda metnidir.


Başlıkta da belirttiğim üzere bu bir veda metnidir.

02 Haziran 2010 tarihinden bu yana Sena olarak, kurduğum hayal bahçesinde gerçek dünyama mutluluk katan şeyler yaşadım. Acılarımı, yalnızlıklarımı, sevgimi paylaştım burada. Sevdim ve sevildim. Hüznümü anlattım en çok, güzel günlerimi paylaşmaya fırsat bulamadım belkide bilmiyorum.


Yalnızdım, kırık bir kalbin hatıratını yaşatıyordum. Sonra hayatıma biri girdi, rüya gibiydi. Sevdim, kıymet verdim, seviştim.. Yaptığım herşeyin karşılığını da misli şekilde yaşadım. Rüyalarımdaki prenses olmuştum ömrümde ilk defa. Hatta belki rüyalarımda bile göremeyeceğim mutluluklar tattım.


Fakat güçsüzüm.. Hayalini kurduğum iki şeye karşı çok güçsüzüm. Hayat programladığımız biçimde ilerlemiyor ne yazık ki.. Ve üzmekten en çok korktuklarımız ilk darbe vurduklarımız oluyor.


Sevdiğim kadını üzmemek için yaşadığım tüm güzel günlere rağmen hiç tanışmamış olmayı dilediğim zamanlarım oldu. Çünkü kaderimin bana zorunlu kıldığı şeyler hep bir sonu çağrıştırıyordu. Ben "sena" diyerek gizlediğim kimliğimin en dibinde, varlığımın en derin köşelerinde kendim ve ailem için hep bir çocuk sahibi olmayı hayal ettim. Ailem, babam ve annem.. Ve diğerleri.. Onların sevgilerini hissetmek, onların gözlerindeki mutluluğu görmek.. Onlar için birşeyler yapabilmeyi istemek.. Bir de küçük bir yavru hayaline sahip olmak nasıl bir duygu bilmiyorum siz de hissediyor musunuz içinizde bunu.. 

Bana ufacık bir zarar gelmesi ihtimaline karşı babamın nasıl ağladığını düşündükçe, o hastane koridorlarında çığlıklarını duyan arkadaşlarımın onların ebeveynliğine dizdikleri methiyeleri dinledikçe, bana baktıkları her an hala küçük bebekleriymişim gibi şefkatlerini üzerimde hissettikçe onlara haksızlık etmemem gerektiğini daha iyi kavradım. Ailesinin kıymetini onları kaybettikten sonra anlayan kimselerden olmamak için kendimden fedakarlıkta bulunmam gerekiyordu. Ve bu fedakarlık onların küçük kızları için düşledikleri tek hayali yerine getirmekti.

Fikir planında  bile bunu kabul etmem iki ayımı aldı. Bu zamana kadar geçiştirdiğim teklifleri artık ciddiye almak durumundayım. Artık hem onları mutlu edebilmek hemde bir çocuk sahibi olabilmek için sena kimliğimden, sevdiğim kadından ve hazlarımdan vazgeçmek zorundayım.

Onu üzdüğüm, kalbini kırdığım, yalnız bıraktığım için hergün daha fazla pişman oluyorum. Ama o benim için benden geçebilecek kadar fedakar..

Bu blog ve burada paylaştıklarım yakında silinip gidecek. Bu ortamda böyle biri hiç varolmamış gibi hissedeceksiniz. Yokluğumun zamanla kıymeti kalmayacağından da eminim.. 

Umarım sizin için hayat çok daha güzel devam eder.. 
Dualarım sizlerle..

Sena!


1 yorum:

  1. Tatlı kalbini özliycez güzel kız.

    Kendinden vazgeçmeden de mutlu edebilirsin aileni.

    Sevdiğinin kalbini de çok kırma bir gün dönmek istersen, yüzün olsun.

    Biz plan yaparken hayat gülermiş bize.

    YanıtlaSil