Bi tarafları örtmek lazım, açık kalınca kötü oluyooo..


Önce hangi  bankaya vekalet versem diye uzun uzun düşündüm. Sonra yakın arkadaşımın çalıştığı bankaya vereyim de bir iyiliğim dokunsun, belki prim filan verirler dedim. Noterden kağıtları imzaladık. Onlar işlemleri tamamlarken ben internette alacağım evin hangi muhitte olması gerektiğine karar veriyordum. Bir tane beğendim ama tek başına yaşayacak biri için fazla büyük gibi geldi, emin olamadım. Sonra aylardır önünden geçerken kafamı çevirmemek için bilinçli olarak çaba harcadığım galeriye gidip Q7 leri şöyle bir inceledim. Karar veremedim, daha iyisini bulurum belki diye araba konusunda birkaç gün düşünmeye karar verdim. 
Ardından çalıştığım işyerini parayı bastırıp satın aldım, kıymetli patronumu ve gıcık olduğum 2 elemanı işten çıkardım. 
Yurtkura ufak bir borç sebebiyle başımı ağrıttıkları için sitem ederek var olan tüm borçlarımı ödedim. Başka kimseye borcum olmadığı için kalan parayla kime ne hediye etsem diye düşündüm.
Babama birkaç yüzbin harçlık gönderdim, abime uygun fiyatlılardan bir araba aldım. Ablama memlekette güzel bir ev alıp içini full döşemeye karar verdim. Tabi önce biran evvel yurtdışından temelli dönmeleri şartını koştum. Belki enişteme bir işyeri bile açabilirim dedim. Yeğenlerimin okul masrafları için bir hesap açtırdım isimlerine. Kreşten üniversiteye kadar herşeylerini karşılayacağıma söz verdim. Ablama alacağım evin yanıbaşında kendime de bir ev almalıyım dedim, yeğenlerimi özlerim ne de olsa. Hatta annemlere de alsam diye düşündüm. Sonra vazgeçtim yeni ev almaktan, güzel bir arsa alayım, 4 adet villa dikeriz babamla. Ne de olsa bunca yılın müteahhiti, ona da iş olur vakit geçirir filan.
Sevgilime de bir araba alsam dedim, şöyle kırmızı kurdelalarla süsleyip kapısına bıraktırır, romantik bir ortam oluştururum filan. Ama annesine nasıl açıklarız onu bilemedim. Neyse çok da önemli değil, istediğini düşünebilir.
Biraz da çocuk esirgeme kurumu, şehrimin fakirleri, okul filan yaptırdım mı, kafam da rahat olur. Kazandığım paranın sadakasını vermiş olurum filan. Aslında okuduğum güzide fen lisesine bağış yapıp adımı mı koydursam? Yok ya gıcık oluyorum zaten müdürüne. Vazgeçtim. 
Kalan para banka hesabında güzel güzel nemalansın, olur da işler iyi gitmez filan, geleceği garantiye almak lazım değil mi?
Araba konusunda kararımı verdim bu arada, Q7 yetmedi, Porsche Cayenne almaya karar verdim, konsolu daha güzel geldi. Bir tane de küçük araba alayım, her yere bununla gidilmez diye düşünüyorum. E biraz sonradan görmelik olacak. 
Ev konusunda da Cennet Villarının ordan almaktan vazgeçtim. Bornova Forumun trafiği çok yoğun, insanı sinir ediyor. Profesörler sitesinde hem sakin bir yerde hem ısıtmalı havuzlu hemde aşırı büyük olmayan bir evcik beğendim. Sahibiyle buluşup hemen işlemleri halledeceğiz. 
Kısa zamanda herşeyi hallettim gibi geliyor. Acaba unuttuğum birşey var mı?

Bir ses geliyor kulağıma, ne olabilir ki? Allah Allah.. Ne oluyor, bu da ne?
Ama, yok canım olamaz.. Burda olamam. Daha ev sahibiyle buluşacaktım, sonra dekorasyon firması filan. Bu tavan, bu yatak, bu alarm sesi.. Nayır, nayır nolamaaaaaazzzzzz....
Ama ben büyük ikramiyeyi kazanmıştım. Battaniyem nerede, yine mi üstüm açık kalmış..
Off sevgilim.. Nerdesin? Sen yanımda olsaydın örterdin gece üstümü. Böyle rüyalar görmezdim..
Neyse bari bir bilet alayım, belki bu rüya bir işarettir. Umudumuzu korumak lazım.. Çeyrek bilet kaç paraydı acaba?

3 yorum:

  1. Büyük bir ayıp etmişim ben.

    Seni geçen gün farkettim. Okur okumaz da yazdıkların hemen sarıverdi beni. İyisin! Hem de çok iyi. Zaman zaman düşünceli, çoğu zaman da gülümseyerek okudum. Verdiğin detaylar, sade cümleler, hayatın içinden seçtiğin gözlemler filan derken hiç bitmesin istedim.

    Takipteyim!

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim bu iltifatların için King. Pek sık yazamasam da acılarımı ve sevinçlerimi sizlerle paylaşmak beni çok mutlu ediyor. Huzur duyuyorum hayatımı sizinle paylaşmaktan.

    YanıtlaSil
  3. Çeyrek bilet 8 TL..
    Bol şanslar :))

    YanıtlaSil